Handecim, kendinden biraz bahseder misin?
Hande Çilek: İstanbul Üniversitesi Rus dili ve edebiyatı bölümünden
mezunum. Sonrasında uluslararası fuarcılık firmalarında
çalıştım. Evlendikten sonra da aktif iş hayatımı
noktaladım.
Seyahat etmek sana ne ifade ediyor?
Seyahat etmek yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak
ve yeni kültürleri özümsemek anlamına geliyor. Seyahat
etmek benim için aslında bir yaşam biçimi, olmazsa olmazım,
hayat tarzım diyebilirim.
Bir röportajında “Uçaktan indikten sonra, değişen
insan tipleri, dil, kokular ve öğrendiğim onca bilgi,
bana okyanusta bir damla, olduğumu hatırlatmaya
yetiyor” demişsin bunu biraz açar mısın?
Dünya, her ne kadar uçak yolculukları dolayısı ile küçük olarak
adlandırılsa da aslında çok büyük. Bunu bir çölde yürürken
hissediyorsunuz, uçakta değil, şu an, şu saniyede
dünyanın her yerinde milyarlarca insan farklı farklı şeyler
yaşıyor ve bu kendinizin ne kadar küçük bir damla olduğunu
hissettiriyor. Fakat her şeyde olduğu gibi madalyonun
öbür yüzünde ise aslında her insan bir kainat kadar derin ve
gizemli. İnsan olarak biz okyanusun içinde küçük bir damlayız
ama aslında hepimiz o devasa okyanusun parçasıyız,
biz aslında aynı zamanda okyanusuz.
Bugüne kadar birlikte kaç ülke gördünüz?
40’ın üzerinde ülke ve 100’e yakın şehir gördük. Hepsini yeri
bizim için ayrıdır.
|